Translate

7 Eylül 2013 Cumartesi

Bovling

         Ne zaman canım sıkılsa sevgiliye "tatlişkooo, canım çok sıkılıyoo" diye sırnaşmaya ya da "Canım sıkılıyo benim, bişeyler yapmalıyız, geldiler bana, depresyona gircem şimdi"(ses tonumu hayal edin) diye çemkirmeye başlasam zavallım sevgili tüm olgunluğuyla  "Ne yapalım, ne istersin?" diye birşeyler yapmaya çalışıyor hala.. Ve ben hala "Ne bileyim, canı sıklan benim, bulsam sıkılmazdı zaten, sen bul diye" çemkirmeye devam ediyorum genelde... :))) İtiraf ediyorum ben sevgilinin en çok benim bile kendime tahammül edemediğim zamanlarımda bana tahammül etmesini seviyorum... Yok yok herşeyini seviyorum iyi ki bulmuşum ben O'nu ya canım canımmm... Neyse velhasıl kelam bovling bizim için eğlenceli, sevdiğimiz bir aktivite ama şu herkesin giydiği iğrneç ayakkabıları giymek var ya... Sırf bu yüzden gitmiyorum genelde... Sürekli oynamadığımız için ayakkabı almak da gelmiyo içimden "40 yılda bir hele Sude de var artık 50 yılda bir oynayacaz da, ayakkabı almaya ne gerek var" diyorum ama sonra da "Ama ayak numaramız değişmiyo ki, sürekli giyebiliriz bunu, bi kere alınacak bişey" diyorum...  Aradayım yani anlayacağınız... Sanki bıraksalardı galoşla gireydik oynayaydık ne olurdu değil mi?? Bırakmıyolar işte, tutuyolar bırakmıyolar ühühühü :'( Şaka bi yana şekerler var mı bovling oynamayı seven, kendine ait bovling ayakkabısı olan? Ya da bu iğrenç ayakkabıları giymek yerine başka bi şekilde oynayan?? :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder